Duydugumuz nedir peki? Yasanilanlar neden öyle degil de böyle yasanilmistir? Bu akis nereye dogrudur ve hangi güzergâhlardan geçmistir? Bu geçisler esnasinda neler hissedilmistir ve bizler neler hissetmekteyiz? Tüm bunlarin bir mantigi var midir? Bir mantik disiligin dayanagi ve Hakikate yakinligi nedir? Yolda olusumuzun, bir Hakikat arayisimizin anlami ve mecburiyetleri nedir? Bizi Hakikate çeken ve bir yola sevk eden; Hakikatten kalbimize akan ve bizim duydugumuz o gerçeklik nedir? Insan elbette birtakim güzergâhlari izlemektedir. Ama bu güzergâhlara sevk olurken, yönelirken ve bu güzergâhlarda yürürken neler hissetmektedir? Hangi duyarliliklar ona kendisini izletmekte ve onu izlemektedir? Yönelisleri ve vazgeçisleri nedir veya ne olabilir(di)? Tüm bunlar rastlantisal midir yoksa onu sürükleyen ve kendisinin bile farkinda olmadigi kimi derinlikler var midir? Bunlarla temasi ne olmustu, nelerden ürktü ve neleri hayatina tasiyabildi? Daha korkusuz olabilir miydi ya da daha fazla üstüne gidebilir miydi bu derinliklerin? Yasamakta oldugu siradan bir macera miydi yoksa aslinda çok da farkinda olmadigi bir olaganüstülügü mü yasamaktaydi/yasamaktadir? Tüm bunlarin baska bir dilde, hiç bilmedigimiz bir anlami var midir? Yasadiklarimiz Hakikatle iliskilendirildiginde nasil bir gerçeklige tekabül etmekte ve biz buna dair bir isarete sahip miyiz? Kimi kez içimizde dogan o kopuk kopuk isimalarin anlami ne ve onlar aslinda kalbimize sizan bu Hakikate dair duyurular mi? Bu dünyaya temas ederken nasil bir iz kalmakta ardimizda ve Hakikate dogru yürüyüsümüzden nasil bir iz? Dahasi bizzat bu dünya, sustugunda ya da konustugunda bize neler söylemekte? Ya biz, biz ne demekte ve nasil bir cevap vermekteyiz; yoksa bir cevap verme azmine ya da ihtiyacina bile sahip degil miyiz?
Menü
Sepete Ekle
