Handan İnci Kimdir? 

Handan İnci yazar, akademisyen ve Türk edebiyatçıdır.  Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi aynı zamanda Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü olarak görev almaktadır. Handan İnci en çok Ahmet Hamdi Tanpınar üzerine inceleme ve araştırma yapmıştır. 2017 yılında kurulmuş olan Tanpınar Merkezi’nin kurucu başkanıdır. 

Yazar İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden 1986 yılında mezun olmuştur. Doktorasını yine İstanbul Üniversitesi’nde Prof. Dr. Zeynep Kerman danışmanlığında yüksek lisans ve doktorasını tamamlamıştır. Daha sonra Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde 1993 yılında derler vermeye başlamıştır. Handan İnci Türk romancıları ve Türk romanı ile ilgili çalışmalar yapmış daha çok Beşir Fuad, Ahmet Midhat Efendi, Oğuz Atay, Ahmet Hamdi Tanpınar ve Tomris Uyar üzerinde çalışmıştır. Sadece edebiyat değil psikoloji, sosyoloji ve felsefe alanlarını da harmanlayarak yazılar yazmıştır. 

• 1999 yılında Beşir Fuad’ın yazı ve tartışmalarının toplandığı Şiir ve Hakikat kitabını çıkardı. 
• 2002 yılında Ahmet Mithat’ın sürgün yıllarının anlatıldığı Menfa yayımlandı.
• 2002 yılında Abdullah Uçman’la birlikte Bir Gül Bu Karanlıklarda/Tanpınar Üzerine Yazılar yayımlandı.
• 2003 yılında ev unsurunu işleyen eseri yayımlandı.
• 2009 -2011 yıllarında Tanpınar ve Tomris Uyar’ı inceleyen eser yayımlanmıştır. 
• 2015 yılında Ayfer Tunç’la yapmış olduğu söyleşi kitaplaştırıldı. 
• 2017 yılında Tanpınar Merkezi için çalışmalara başladı.
• 2017 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Araştırmaları ve Uygulama Merkezi açılmıştır. 

Handan İnci 15 Mayıs 2018 yılında MSGSÜ Türk Dili ve Edebiyatı Başkanlığı’na atanmıştır. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’ne rektör olarak 18 Ocak 2019 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kararı ile atanmıştır. Bu üniversitenin ilk kadın rektörü olmuştur. 

Handan İnci Kitapları Nelerdir? 

Handan İnci tarafından yazılan birçok kitap vardır. En çok okunan kitapları şu şekilde sıralayabiliriz;

• Oğuz Atay İçin Bir Sempozyum
• Ayfer Tunç’la Karanlıkta Kelimeler
• Tahkikat-ı Edebiye İlk Edebiyat Anketi
• Orpheus’un Şarkısı Tanpınar’ın Romanlarında Aşk ve Kadın
• Oğuz Atay’a Armağan Türk Edebiyatının ‘Oyun/Bozan’ı
• Roman ve Mekan Türk Romanında Ev
• Zeynep Kerman Kitabı 

Handan İnci Sözleri Nelerdir? 

Handan İnci tarafından yazılan kitaplardan veya söylediği sözlerden oluşan sözleri şu şekilde sıralayabiliriz;

• Haneke’nin dediği gibi: Ebeveynlerin günahları çocuklarının nevrozlarıdır. 
• Bizim tarihimiz bir korku tarihi. Korku sindirir, hayatı çoraklaştırır. Çorak bir toplumda edebiyatın da zayıf olması şaşırtıcı değil. 
• Benim bu toplumun ikiyüzlülüğü ile bitmeyen bir derdim var. 
• Anlamıyorlar, nazlanıyorum sanıyorlar. Oysa hiçbir şey istemiyor içim. 
• İyi insan olmak hem zordur, hem de belirsiz bir ödülü vardır; öbür dünyaya inanıyorsan eline cennet vaadinden başka bir şey geçmez. Ama kötülük kolaydır, hemen sonuç verir, ödülünü dünyada kazandırır. Merhametten maraz doğduğu doğrudur ama insanın sınavı da marazdır, maraza rağmen merhametli olabiliyorsan insansın. 
• Ama her şeye rağmen içimde edebiyatın beslediği öyle bir İstanbul var ki, o hiçbir yere gitmiyor. 
• Dindar biri değilim, hiç olmadım. Ama samimiyetime inanmanızı rica ederek söylüyorum, herkesin inancına göre yaşayabileceği bir ülke için canımı veririm. Bu ülkenin genç kızlarının hatırladığımda bile tüylerimi diken diken eden ‘ikna odaları’na alındıklarını öğrendiğimde hissettiğim utanç ve kahır emin olun bugün hissettiğim kahırdan bin kat fazladır. Benim için başörtülü bir genç kızı ikna odasına alıp zulmeden bir ‘kadının’ bir solcuya işkence yapan bir polis şefinden hiçbir farkı yoktur. İnsanların zihinlerine yapılan işkence bedensel işkenceden çok daha ağır zarar verir. 
• Bizim gibi kadına düşman toplumların anlamadığı, anlamak istemediği temel mesele, kadınlarla erkeklerin bir arada yaşaması gerekliliğidir. Erkekler kadınlarla birlikte yaşamayı öğrenmedikçe dünya ağrıları dinmeyecek. 
• Lise çağımdaki İstanbul’u çok özlüyorum. Bugüne göre çok daha yoksul, pis, asık yüzlü, karamsar bir şehirdi ama orijinaldi, gururluydu. Bugün zengin ama görgüsüz bir İstanbul’da yaşıyoruz. 
• Bence şiddet denince konuşmamız gereken şeylerden biri şudur. Bu toplumun kendilerini evinin tanrısı olarak gören erkeklerinin bilinçdışı, kadınların kimliksiz kişiliksiz olmasını ister. Hemen her ailede kadınlar az ya da çok psikolojik şiddet görürler. Ama fazla önemsemezler, katlanırlar. Ne zaman ki fiziksel şiddet başlar, giderek dayanılmaz hale gelir, o zaman sesleri çıkar. Oysa psikolojik şiddet ne kadar kolay kabullenirse, fiziksel şiddet de o kadar büyük bir güçle gelir. 
• Vicdan, Poe’nun Gammaz Yürek öyküsündeki gibi, yüreğin susturulması gereken gevezeliği haline geldi. Paranın karşısında onur gereksiz bir ayak bağı, atılması gereken bir safra. 
• Ülkenin gençliği düşmanı mı? Tabi faşizmin temel refkelsi bu, kendi içinden düşman yaratıp yine kendi içinde yok ettirmek. Yaratılan düşman da her zaman gençik oluyor doğal olarak. 
• Evlilik süresine bağlı olmadan etki yaratır insanın üstünde. Frenkler status diyor ya medeni hale, statü yani. Evlilik bir durum, bir statü. Köklü bi değişiklik hayatta. 
• İnsan denen varlıkta merhamet olmalı, yoksa kendine nasıl insan diyebilir? Tabi merhamet derken saf bir histen söz ediyorum, kendimizi iyi hissetmek için araç haline getirdiğimiz sahte merhamet değil, gerçekten insan olmakla sahip olduğumuz, saf merhametten. 
• Benim için demokrasi çoğunluğun dediğinin olduğu değil, azınlığın hakkının korunduğu adil ve vicdanlı bir sistemdir ya da olmalıdır. 
• İnsanın insana yaptıkları karşısında utanmaktan yorulduk, merhamet hislerimiz dumura uğradı. 
• Sabit bakış hayatı da edebiyatı da dondurur. 
• Çok kolay nefret geliştirebilen bir toplumuz biz.
• Aileden özgürleşmek ailesizlik anlamına gelmez, aile içinde eşit ilişki kurmak demektir. 
• Tarihte kaç bin yıl geçti, bugün yaşamaya hala hayat mücadelesi diyoruz. Oysa yaşamak bir haktır, niye mücadele olsun? Ama gerçekçi olalım, hayat hala bir mücadele…
• Hiçbir dehanın hayal gücü hayatın yarattıklarını aşamaz. Ama sanat tam da burada başlar bence, gerçeğin sarsılmaz doğasını sarsılır hale getirir. 
• Gerçekçi olmayan, temelsiz umutların umutsuzluktan daha tehlikeli olduğunu düşünüyorum. Kırılan umut, umutsuzluktan daha derin acı verir ve daha büyük bir umutsuzluğa yol açar. Umut eylemin koltuk değneğidir, eylem yoksa umut bir işe yaramaz, hatta sonu hızlandırır. 
• Gerçi vicdan dediğimiz şey de pi sayısı gibi sabit bir değer değil, insanın kişiliği ve içinde yaşadığı sosyal koşullar vicdanın niteliğini belirliyor. 
• İçinde yaşadığım çağdan şiddetle mustaribim, dünya görüşümün içinde yer alan bütün kavramlar sızlıyor. Eşyanın bile bir haysiyeti var. Haysiyeti incinmiş bir insanın hali benim için dünyanın en acıklı birkaç manzarasından biridir. 
• Şu siteye girmiştin buna da bak, şununla arkadaş olmuştun bununla da ol, şunu da dinlemiştin bunu da dinle. İnternetteyken bazen irademin ipotek altında olduğu hissine kapılıyorum. 
• Çok etkilendiğim dizelerdendir. Yeşil peri gecesini yazarken birdenbire hatırladığım ve kullandığım: ‘Korkuyorum yaşamaktan ki çok güzel. 
• Kafka’yı her okuyuşumda bende kalan his şudur: Dünya tekinsiz bir yer, bir yerde daha tekin daha renkli bir dünya olmalı. 
• Merhametten maraz doğduğu doğrudur ama insanın sınavı da marazadır, maraza rağmen merhametli olabiliyorsan insansın. 
• Popüler kültürün bence en tehlikeli tarafı kötü olanı doğallaştırması, bizi buna alıştırmasıdır. Peki edebiyat çok mu uzağında duruyor bunun?
• Edebiyat okumalarında çeşitleme artınca insan öyküden daha başka şeyler beklemeye başlıyor. 

Handan İnci Kitapları Kitap Vadisi’nde!

Handan İnci tarafından yazılan kitapları uygun fiyatlarla Kitap Vadisi’nden satın alabilirsiniz. Kütüphaneniz için alabileceğiniz diğer kitap seçeneklerini de inceleyebilirsiniz.