Alternatif tarihçiler resmi tarihçi olarak görülen Akademisyenler hakkinda resmi devlet tezini ispata çalisiyorlarmis gibi bir intiba uyandirmak istemektedirler. Esasinda ortada “tez“ diye bir sey yoktur. Onlarin karsi tez olusturduklari sey, sadece ve sadece “tarihi gerçeklik“tir.’’Tarihi gerçeklik’’e karsi tez olusturmanin mantiki baglamlarini bulmak mümkün degildir. Tarih hakikatin ilmidir. Tarihçilik kaynagi meçhul ve saibeli rivayetlerin, yalan ve iftiranin tarihi gerçeklik olamayacagini bilmekle baslar.’’Tarihi gerçeklik’’e karsi bir tepkinin kaynaginin tarih anlayisi farkinda degil, siyasi ve ahlaki deger yargilarindan kaynaklandigina süphe yoktur. Hâlbuki tarihle, ahlak ve siyaset ilimlerinin mahiyeti gibi metotlari da çok farklidir. Bu sebeple tarih ilmi, deger yargilarinda bulunmamak yönüyle digerlerinden ayrilir. Bu bakis açisiyla, Türkiye Cumhuriyeti tarihine metodolojik olarak bakildiginda, bugün Türkiye’de yapilanin sadece ’’resmi tarihçilik’’oldugu da iddia edilemez.
(Arka Kapak)
Menü
Sepete Ekle
