Türkiye 2002’den sonra olumlu uluslararasi kosullarinda sayesinde önemli ekonomik basarilar elde etmistir. Ancak, IMF ile biten son anlasmadan sonra izlenecek ekonomi politikasinin yeniden ekonomik istikrarsizlik dogurmayacak bir maliye-para politikasi karisimi olmasi gerekmektedir. Eski aliskanliklara dönülmemeli ama büyüme ve istihdami da destekleyecek bir politika yürütülmelidir. Yabanci sermaye girislerinin belli bir düzeyin altina düsmesi halinde büyümenin içsel tasarruflarin artisina bagli olarak artabilecegi tabidir. Bu durumda ekonomide tasarruf oranlarini simdiki düzeyin çok üstüne çikarmak gerekmektedir. Ekonomik istikrari bozmadan ve demografik firsat penceresini de kaçirmadan issizlik sorununu çözmek için izlenecek politikalar demeti nelerden olusmalidir; hangi politikalar ne kadar süre ile izlenmeli ve özellikle egitim ve saglik gibi alanlardaki dönüsümün maliyeti ve getirilerinin ne olacagina yönelik projeksiyonlardan en uygununun hangisi oldugu gibi pek çok soru tartisilmaya açilmalidir.
Menü
Sepete Ekle
