2000 TL VE ÜZERİ ALIŞVERİŞLERDE KARGO BEDAVA
Menü
Giriş
Şifremi Unuttum
Sepetim
Stokta Miktarı 0
%24
204,00 TL
155,04 TL
Sepete Ekle
Hemen Al

Tüketim, dogal ihtiyaçlarin rasyonel olarak tatmin edilmesi midir? Tüketim daha ziyade, ilerleme ve mutluluk anlamina mi gelir? Tüketimin yayginlasmasi sinif farklarinin giderilmesi midir? Uluslararasi markalarin tüm dünyaya yayildigi, yeni alisveris merkezlerinin en geleneksel toplumlarin tüketim aliskanliklarini bile degistirdigi, insani iliskilerin yerini giderek nesnelerle iliskiye biraktigi ve kitle iletisiminin tüm bu süreci yönlendirdigi çagimizi Baudrillard bu sorular araciligiyla tartisiyor. Baudrillard’a göre günümüzde tüketim, dogal ihtiyaçlarin mal ya da hizmet araciligiyla tatmin edilmesi olarak degil, kodlar ve kurallarla düzenlenmis glo-bal ve tutarli bir göstergeler sistemi olarak yorumlanmalidir. Bu sistemde ih-tiyaç ve hazlarin olumsal dünyasinin, dogal ve biyolojik düzenin yerini, bir toplumsal degerler ve siniflandirmalar düzeni almistir. Gerçek ihtiyaçlar ile sahte ihtiyaçlar arasindaki ayrimin ortadan kalktigi tüketim toplumunda birey tüketim mallarini satin almanin ve bunlari sergilemenin toplumsal bir ayricalik ve prestij getirdigine inanir. Böylece genel bir toplumsal farklilasma mantigi ortaya çikar. Ihtiyaç artik tikel bir nesneye duyulan ihtiyaçtan çok, bir farklilasma ihtiyacidir. Toplumsal olarak üretilmis rasyonel ve hiyerarsik ihtiyaçlar sisteminde tüketici tek tek nesnelere degil, mal ve hizmetler sistemini bütünüyle satin almaya yönlendirilir; bu süreçte bir yandan kendini toplumsal olarak digerlerinden ayirt ettigine inanirken, bir yandan da tüketim toplumuyla bütünlesir. Dolayisiyla tüketmek birey için bir zorunluga dönüsür. Çünkü temel toplumsal etkinlik ve bütünlesme biçimi, geçerli ahlâk, tüketim etkinliginin ta kendisidir. Bu anlamda tüketim bireyin özgür bir etkinligi degildir. Tersine hem ihtiyaçlar sistemini üreten ve yönlendiren üretim düzeninin, hem de birer gösterge olarak tüketim mallarinin kazandirdigi görece toplumsal prestiji ve degeri belirleyen anlamlandirma düzeninin zorlamasi altindadir. Sonunda bu yabancilasma o kadar kapsayici olur ki, tüketim toplumunun yapisi haline gelir.Iste bu kuramsal tabanda, günlük alisveristen lüks tüketime, beden bakimindan cinsellige, reklamdan Pop Art’a ve bireylerin dinlenme biçimlerine kadar tüm yönleriyle tüketim toplumunu çözümlüyor Baudrillard. Bu asiri emek ve tüketim baskisina muhalefetin beklenmedik biçimlerde, örnegin kronik yorgunluk ya da irrasyonel siddet olarak ortaya çiktigini ve bu muhalefetin öngörülemeyecek yepyeni biçimler bulacagini da ekliyor.
Benzer Ürünler
Son İncelenenler
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.