İnfakı unutan nesillere infakı hatırlatmalı. Uygulayıp, infakı hayatın her alanında, imana şâhit kılarak sonuçlarıyla beraber göstermeli.
İnsanın malın, eşyanın, paranın, zenginliğin, mülkiyetin, dünyalıkların kölesi/hizmetçisi olmaması gerektiği, zira bunların zaten insana hizmet için var olduğunu infak ederek göstermek gerekir.
Gerçek özgürlüğün bunların kölesi olmakta değil, bunlara hükmedecek kadar dirâyet sahibi olmak olduğunu göstermek gerekir. İnfak edebilmek, bunlara hükmedebilmenin göstergesidir.
Çok şeye sahip olduğu hâlde geçinme/yoksulluk korkusu çeken, çok yiyen ama hiç doymayan, çok lüks yaşadığı halde asla yetinmeyen, çok şey satın aldığı halde satın alınacak şeyleri bitmeyen, anlamsız bir yarışın içindeki günümüz insanına, verebilmeyi, bölüşebilmeyi, infak edebilmeyi fısıldamak lazım.
Vermenin, yardım etmenin, cömertliğin, paylaşmanın, gözyaşı silmenin, bir derde derman olmanın, bir muhtacı sevindirmenin, bir yetime el uzatmanın gerçek mutluluk olduğunu hissettirmek lazım.