Sanat eserleri kuskusuz herkese açiktir, herkesçe görülebilir; ama biliriz ki aslinda büyük çogunluga kapali kalirlar. Müzeleri gezenler ile gezmeyenleri birbirinden ayiran sey nedir? Sanat sevdalilari bu tutkularini her türlü maddi kosuldan bagimsizmis gibi yasarlar, ama aslinda önceden edinmis olduklari donanim degil mi sanat eserlerinden zevk almalarini saglayan? Müze denen yer üst siniflarin öngördügü kurallara en çok uyulan yerlerden biri degil mi? Zorunlu kültürel etkinlikler sanattan gerçekten zevk alinmasini saglayabilir mi? Sosyolog Bourdieu'nün ekibiyle birlikte uzun ve titiz bir saha arastirmasi sonucunda ortaya çikardigi Sanat Sevdasi, sanatseverligin toplumsal temelleri üstüne klasiklesmis bir eserdir. Bourdieu ve arkadaslari, gelir ve egitim bakimindan avantajli toplumsal kesimlerin "sanat sevdasinin" anlam ve islevi üstüne düsünüyorlar. Bir yandan da gelir ve egitim bakimindan dezavantajli toplumsal kesimlerin sanata daha çok ilgi duymasini, daha çok zaman ayirmasini saglayacak kosullar arasinda egitim sistemine özel bir önem atfediyorlar. Sanat Sevdasi, bu nedenle, egitim sisteminin etkisi üstüne bir inceleme olarak da okunabilir.
Menü
Sepete Ekle
