Otuz yili askin bir süredir Istanbul, festivalleri araciligiyla dünyanin kültürel cografyasinda kendisine bir yer ariyor. Ancak, festivallerin ve sanat bienalinin amaci, baska ülkelerin kültürlerini/sanatlarini genis kitlelere tanitip kültürlerarasi etkilesimi gelistirmekten ibaret degil. Kent seçkinlerinin, Cumhuriyet sonrasinda heybetinden çok sey kaybeden Istanbul’u yeniden bir dünya kenti haline getirme özlemlerini gidermek ve kentlerin de kendi baslarina bir gösteri olarak var olabildikleri bir dünya düzeninde Istanbul’u bir kültür baskenti yapmak gibi baska amaçlari da var. Dolayisiyla artik festivaller yalnizca kültürel degil, bir o kadar da ekonomik ve politik birer proje.
Istanbul Bienali, 2005 yili için kavramsal çerçevesini “Istanbul“ olarak belirledi, hem kentsel mekânin kendisine, hem de bu mekânin dünya açisindan tasidigi anlamin imgesel gücüne isaretle... Küresellesen Istanbul’da Bienal, tam da bu zamanda Istanbul Bienali’ne elestirel bir bakis yöneltmeyi öneriyor. Günlük hayatin estetiklesmesi ve tüketim kültürü baglaminda kent-bienal etkilesimine bakiyor. Bir modernlesme ve küresellesme projesi, Istanbul’u pazarlama stratejisi ve kültürün özellestirildigi bir ortam olarak Bienal’in toplumsal etkilerini ve iktidarla iliskisini irdeliyor.
(Tanitim Bülteninden)
Menü
Sepete Ekle
