Ögle yemegi yenip sofra kaldirilinca, evde aksama kadar miskin miskin pinekleme olasiligina karsi ne yapmali? O zaman, Latin Amerika'da milyonlarca insan -özellikle kadinlar- her günkü gülme, gözyasi ve rüya tayinlarini almak üzere radyonun dügmesini çevirecegi ani dört gözle bekler. Büyük Perulu romanci Mario Vargas Llosa, iste bu yalanci, yildizli sahne isiklarinin ardina götürüyor bizi: Insanlari artik yalnizca sesleriyle etkileyebilen içi geçmis aktörler; hayal ettikleri san-söhretin atesiyle içleri kavrulan yazi emekçileri; 'yaraticilarinin' sefaletini hazirlayan yayincilik dünyasinin kurtlari... Derken, radyo dizileri alaninda esi olmayan bir adam, Pedro Camacho, Lima'ya gelir. Ancak, ününün ve saninin doruklarindayken zihnini birdenbire sis basar: senaryolarinin kahramanlari, çilgin atlar gibi setleri ve engelleri atlayip kendileriyle ilgili olmayan öykülerde boy gösterirler; felaketler çig gibi bosanir. Nostaljiyi, melodrami ve uçuklugu, Mario Vargas Llosanin bu kitapta basardigindan daha iyi bulusturup uzlastirmak çok zor. Julia Teyze, günümüz Latin Amerikasinda ortalama insanin yasadigi, duyumsadigi ve düsledigi gerçeklik üstüne göz kamastirici bir taniklik niteligi tasiyan bir roman.
Menü
Sepete Ekle
